Dilan ve Engin Polat’ın yıllardır sosyal medyada yer almasına rağmen son yıllarda artırdıkları gösteri hala insanlar tarafından alayla, kıskançlıkla ya da şaşkınlıkla karşılandı. Ancak satın alma gücünün azalması kıskançlık ve aşağılanma duygularını artırıp hakaretler devreye girince, yankılar artarak yayıldı, medya konuya hakim oldu ve beklenen son geldi. Peki bu sonucu görmezden gelip büyük bir körlük ve özgüvenle hareket eden Polat çiftinin psikolojisi hakkında uzmanlar ne dedi?
Kültür kodlarımızda “Yalansız söz olmaz, haramsız zenginlik olmaz” sözü meşhurdur. Sermayenin düşmanı olmasak bile sorgulama devreye giriyor.
Fitili ateşleyen bu uçaktı. Dilan Polat’ın doğum günü için kiralanan uçağın satın alındığı açıklandı.
Peki psikologlar Dilan ve Engin Polat çiftinin gösterişli hayatını sosyal medyada nasıl yorumladı?
Her ne kadar “Sosyal medya fenomeni değilim, iş kadınıyım” dese de eşi Engin Polat’la birlikte sosyal medya hesapları oldukça profesyonelce yönetilmiş, lüks ve gösterişli hayatları “paylaşımlarının” ana karakteri olmuştu. Paylaşımları kamuoyunu uzun süre meşgul etti.
Dilan Polat, sosyal medya paylaşımlarının işinin bir parçası olduğunu söyledi.
Psikolog Soysal, Polat çiftinin kibrinin yoktan var ettiğini, “Ben bir hiçken şu kadar para kazandım ve başardım. Bunu da görmelisiniz” bakış açısına sahip olduklarını belirtiyor.
Özellikle pandemi sonrası ekonomik krizin de etkisiyle ‘fast food’ gibi ‘hızlı zenginleşme’ hayali ortaya çıkarken, Polat da bu hayali mümkün kılıyor.
Doç. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sinan Alper, Dilan ve Engin Polat çiftinin kara para aklama suçundan gözaltına alınmasına ilişkin nihai bir kararın bulunmadığını hatırlattı.
İnsanlar neden gösterişli hayatlarını sergileme ihtiyacı duyarlar?
“Paranın insan iştahı üzerinde öyle bir etkisi var ki.”
Sinan Alper, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türk kültüründe de gösterişin gizli bir değer olduğunu söylerken, “Göz önüne koymayalım, nazara değer” gibi kültürel kodlar Polat’ın tutumuyla taban tabana zıttır. Çift, “Burada bireysel bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor gibi görünüyor” diyor.
Gösterişli hayatlarını sosyal medyada paylaşan insanların bir noktadan sonra yumurta-tavuk denklemine dönüştüğünü söyleyen Cemre Soysal, şöyle konuştu: “Görünmek, tanınmak, tanınmak onlar için bir ödül anlamına geliyorsa bunu yapmaya devam ediyorlar. Bu ödülü aldıkça daha da artıyor. Bir noktadan sonra bu zaten oluyor.” Görünürlüğüyle para kazanmaya başlıyor ve sosyal sermayeden sermaye sermayesine dönüşüyor.”
Son olarak Sinan Alper, pek çok kişinin gösterişli yaşamı sosyal medyaya yansıtabilme potansiyeline sahip olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bunu pratikte gözlemleyemeyeceğiz çünkü bu kadar zengin insan çok az.”